Küçüklüğümüzde mahalle ortamında
yaşar iken arkadaşlarımızla beraber ailelerimizden aldığımız paralar ile
bakkaldan abur cubur alıp onları parkta, bankta mahalle köşelerinde yemek en
büyük eğlencelerimizden birini oluştururdu. Bu sayede hep beraber paylaşımı,
beraber olmayı bir şeyler paylaşmayı öğrenirdik. Bu abur cuburlarımız arasında
olmazsa olmazımız ise sakız idi. Bütün yiyeceklerimizi yedikten sonra tüm gün
ağzımızdaydı. Çeşit çeşit olan sakızları çiğnemek büyük eğlencemiz idi. Küçük
iken yediğimiz tatlı sakızlar en sevdiklerimizdi. Tatlı olan sakızımızın tadı
çıkana kadar çiğner neredeyse çenemiz ağrıyana kadar kalırdı ağzımızda. Tatlı
sakızlarımızın içinden çıkan çizgi resimleri ise heyecanla açar arkadaşlarımıza
sorardık onlara ne çıktı diye.
Bazılarının koleksiyonları bile vardı çıkan
çizgi şekilleri biriktirirdi. Arkadaşıkla ilgili olanları daima hatırlamaları
için birbirlerine verirlerdi hatta. Zaman geçtikçe artık çoğu için küçüklük
anılarının arasında kalan tatlı sakız yerini değişik aromlara sahip sakızların
yerine bıraktı. Eğer seviyorsa acı
naneli bu ağır gelirse illede naneli diyorsa tatlı naneli, damla sakızı
aramolı, orman meyveli, çilekli veya sade bir çok çeşit sakızdan biri tercih
eder olduk. Küçükken ilgimizi çeken karikatürler büyüdükçe yerini fallara
bırakır oldu.
Hele birde aşık isek daha ilgimizi çekerdi. Falların arasında
sevdiğimize dair bir işaret arar, yazan fal çok güzel ise saklanırdı. Falımda
yazıyodun diye anlatırdı sonradan. Peki sakızın hayatımızdaki yeri taa küçüklüğümüze
kadar dayanmakta. Sakızın bizim için yararı yok denemez tabiki de. Çiğnemeye
başladığımızın sakızın aroması her ne olursa olsun bizim için yarar
sağlamaktadır. Ancak küçük çocuklarda fazla tatlı sakızın çiğnenmesi diş bakımı
yerinde yapılmıyor ise diş çürümelerine yol açabilir. Yetişkin bireylerde ise
çiğnenilen sakız ilk 20 dakika ağızdaki bakterilerin temizlenmesine yardımcı
olmaktadır ancak 20 dakikadan sonra sağladığı yararın yerini tamamıyla zarara
bırakmaktadır.
O yüzden ideal sürede çiğnenmesi daha iyi olmaktadır. Aynı
zamanda çiğnenmesine ara verilince çıkartılan sakız direk çöpe atılmalıdır.
Kenara konularak daha sonra tekrar çiğnemek oldukça zararlıdır. Hem dışarıda
toz olma ihtimali yüksek olan sakızın durdukça daha fazla mikroorganizma
ürettiği gerçeği vardır. Yarar amacı güdülen sakız bu sefer zarar sağlamaktadır.
Yine başkasının sakızını kullanmak ama benim midem bulanmaz aman sorun olmaz
diyerek başkasının sakızını kullanmak karşı tarafın ağzında bulunan tüm
bakterilerin size de geçmesine sebep olmaktadır. Sakız çiğnenimi sırasında bu
konulara hassasiyet göstermek sakızın faydalarını sağlar, uymaz isek aksine
bize zarar vermektedir. Sakızın bir diğer sağladığı zarar ise kilo ile başı
dertte olanları ilgilendirmesidir.
Sakız çiğnenimi sırasında ağzımın yemek yeme
hareketi yapmasından dolayı midemiz yemek geleceğini sanarak ona göre asit
üretimi gerçekleştirmektedir ancak sadece uyarılan ama yemek gelmeyen midenin
ürettiği fazla asit midede bulunanların sindirimi gerçekleştirir böylece fazla
çalışan mide sindirimi hızlı bir şekilde gerçekleştirir.
0 Yorumlar
Bizimle fikirlerinizi paylaşabilirsiniz.