İşte İlk Gün

Bundan sonra sizle iş günlerimi  paylaşacağım.İş günlerimi ilk günden itibaren  sizle paylaşmak istememin sebebi benim neler hissettiğimi daha net anlamanız ve bu coşkuya ortak olmanızı istememden  kaynaklanmaktadır.İşte mülakat yığınlarını geçtikten sonra bir heyecan sarıyor ve işe başlamış oluyorsunuz.İlk gün servise yetişmek için sabah  6 da kalkıyorsunuz ,sonuçta servisi bilmiyorsunuz ,mal mal beklemeye başlarsınız bir buçuk saat bekledikten sonra sonunda o servi gelir servisçiye sorarsınız.Sizin servisin bu servis olduğunu duyduğunuz da ağzınız kulaklarına varır, sanki adam C plakayı üzerinize yapmıştır.

O servise ilk bindiğinizde  eskisi kadar mutlu olamazsınız tekrar bir karamsarlık başlar , özellikle o servis de giden çalışınlar size uzaylı görmüş gibi bakarlar.Sanırsınız dünyaya ufo ile daha yeni iniş yapmışsınızdır.Daha sonra boş bir yer bulur oturursunuz , aradan iki durak ilerler oturduğunuz yer başka birine aittir ve size anlam veremediğiniz bakışlar atmaya başlar.O zaman kafanıza moloz yığını dökülür ve o an yerin dibine girersiniz.Her neyse  serviste bir daha boş yer bulana kadar orada oturmaya devam edersiniz.İşe gelirsiniz ,işe gelmeniz ayrı bir problem oluşturmaktadır.Bu problemin başlıca nedeni sizin çekinmenizdir.Bundan dolayı işin ilk günü o kadar da çekingen olmaya gerek yoktur, sonuçta adamlar sizi işe aldı.Namusuna almadı ya o yüzden o kadar da dert etmeye gerek yoktur.Bu işlemin ardından 40 yakin sayfadan oluşan dökümanları doldururuz.Parmak iziniz yada yüzünüz taratılır, bilgisayarınız ve gerekli donanım araçları tarafınıza zimmetlenir.Bu  cihazların başına bir şey gelirse başınız ağrır.Öğlen arasına kadar bu şekilde geçtikten sonra, öğle arasında kişilerle tanışmaya başlarsınız.Her neyse bugünlük bu kadar yazdığım yeter bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle....